İSEMDER ANITKABİR-ANKARA GEZİSİ
15-16 KASIM 2022
İSEMDER, olarak pandeminin araya girmesi sebebiyle ertelediğimiz gezilerimizin ilkini büyük önderimiz Atatürk’ün huzuruna çıkmak üzere 15-16 Aralık tarihinde Ankara’ya gerçekleştirdik.
Gezimin ilk günü olan 15 Aralık 2022 tarihinde, 100’e yakın İstanbul, İzmir ve Ankara’dan gelen emeklilerimiz ve yakınlarından oluşan çoşkulu kalabalık ile Aslanlı Yoldan yürüyerek tören alanında buluştuk ve Ata’mızın huzuruna çıktık. Adımıza düzenlenen resmî tören kapsamında saygı duruşunda bulunduk. Büyük Önderimize saygı, şükran ve sevgilerimizi sunduk. Atamızın büyüklüğüne atfen yapılan anıtı gezdik.
Bilindiği üzere, 9 Ekim 1944 tarihinde Anıt mezarın yapımına başlandı. İnşaat 9 yıl sürdü ve 1953 yılı ortalarında tamamlandı. 9 Kasım 1953 tarihinde, yani ölümünün ardından, 15 yıl sonra, Atamız, Anıtkabir’deki mezar yerine taşınarak, toprağa defnedildi.
Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bölümünde, özellikle ulusal kurtuluş mücadelemizin gerçek görüntüler ve etkileyici seslerle canlandırıldığı müze bölümünü rehberlerimiz eşliğinde gezdik.
Her zaman olduğu üzere, Anıtkabir yine binlerce ziyaretçisi ile dolup taşmıştı.
Keyifli bir konaklama ve dinlenme sonrası ertesi günü ünlü mimar Giulio Mongeri’nin imzasını taşıyan, neredeyse Bankanın tarihiyle yaşıt, uzunca yıllar Bankamızın 3. genel müdürlük binası olarak da hizmet veren Bankamızın Ankara Ulus’taki “Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi” ni ziyaret ettik.
Bilindiği üzere bina 2 Mayıs 2019’da müzeye dönüştürüldü.
Müzede, Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren ülkemizin iktisadi bağımsızlık yolunda attığı büyük adımlar, Bankanın tarihi ile ele alınıyor.
İş Bankası Müzesinin bulunduğu yerden, Ankara’nın en önemli manevi yerlerinden olan “Hacı Bayram Veli” türbesi ve camisine gittik.
Hacı Bayram Veli türbesi ve camisi, ardından Jüstinyen tapınağını görerek buradan ayrılıyoruz. (Tapınak UNESCO tarafından dünya üzerinde korunması gereken 100 önemli eserden birisi olarak seçilmiştir.)
Misafirlerimiz ile yürüyerek Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasına yürüdük. Binanın inşasına, 1915 yılında başlanmış. İlkin İttihat ve Terakki Cemiyeti kulüp binası olarak tasarlanmış.
Türk mimari stilinde olan iki katlı binanın en belirgin özelliği duvarlarında Ankara taşı (ANDEZİT) kullanılmış olmasıdır.
Meclisin, 23 Nisan 1920'de bu binada toplanması kararlaştırıldığında henüz bitirilmemiş olan bina, milli bir heyecanın eseri olarak milletin katkısıyla tamamlanmıştır.
23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüş, 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmıştır. Bina 23 Nisan 1961'de "Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi" adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.
Atatürk'ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon Ve teşhir-tanzim çalışmaları sonucu 23 Nisan 1981 tarihinde "Kurtuluş Savaşı Müzesi" adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.
I. Türkiye Büyük Millet Meclisinin Açılışı
23 Nisan 1920'de Meclis etrafında binlerce kişi büyük bir kalabalık halinde Meclis' in açılışını beklemişlerdir. Gerekli törenlerden sonra Meclis 115 temsilci ile ilk toplantısını yapmıştır. Meclisin ilk açılış konuşmasını ise Meclis Başkalığı'na seçilen en yaşlı üye Sinop Mebusu Şerif Bey gerçekleştirmiştir.
Sonraki durağımız Ankara kalesi ve kale yolu üzerinde bulunan Anadolu Medeniyetleri Müzesi oldu.
Paleolitik Çağ’dan itibaren Anadolu topraklarının özgün eserlerine ev sahipliği yapan Anadolu Medeniyetleri Müzesi, iki tarihi binadan oluşmaktadır. Bunlar Osmanlı Dönemi yapıları olan Mahmutpaşa Bedesteni ve Kurşunlu Han’dır. 2014’te restore edilerek yenilenen bu müzede sanal turlar, canlandırmalar ve Göbeklitepe’deki T biçimli dikme replikalar ve eserlerle birlikte tarihe bir yolculuk yapmanızı sağladı.
Anadolu Medeniyetleri Müzesinden çıkıp, doğruca Ankara Kalesine tırmandık.
Ankara'nın en önemli sembollerinden bir tanesi olan Ankara Kalesi, şehrin göbeğinde bizlere eşsiz bir Ankara manzarası sundu. Hem yerleşim amaçlı hem de savunma amaçlı olarak kullanılan sur ile çevrili alanda, geçmişe yolculuk yapmanın yanı sıra mahalle kültürünü de gözlemledik.
Gezimizin en son durağı Augustus Tapınağı idi.
Türkiye tapınakları ile de meşhur bir ülkedir. Ülkemizde yer alan tapınaklardan birisi olan Augustus Tapınağı tam anlamı ile bir tarih kokmaktadır. Augustus Tapınağı günümüzde Roma mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir.
Tapınağı gezdikten sonra İzmir’e dönecek olan ekip ile vedalaşıp İstanbul’a doğru bir sonraki gezide buluşmak üzere yola çıktık.
Gezimizi fotoğrafları ile kalıcı hale getiren üyemiz Sıtkı Çoşkun’a ayrıca teşekkür ederiz.
Minimum 3 karakter giriniz.
Geçersiz karakter girdiniz.